LİYAKATSİZLİK VE VİCDAN KAYBI Merhaba arkadaşlar, Yoğun gündemimizde gerçekten vicdanımızı sızlatan olaylar yaşanıyor. Ukrayna savaşından kaçan yetim çocuklar Antalya'daki otellere yerleştirilmiş, orada ciddi ihmal ve istismar vakaları ortaya çıkmış. Araştırmalara göre, iki kız çocuğu otel çalışanları tarafından cinsel istismara uğramış ve hamile kalmış; olaylar örtbas edilmeye çalışılmış, çocuklar Ukrayna'ya geri gönderilmiş. Bu skandal, uluslararası raporlarla belgelenmiş ve Türkiye'de soruşturma takipsizlikle sonuçlanmış. Levent Gültekin'in bu konuyu gündeme getirdiği yayınından kısa süre sonra gözaltına alındığı haberleri de dolaşıyor – muhtemelen bu olayla ilgili değil ama baskı ortamını gösteriyor. Biz Türkler olarak töremizde misafire, özellikle savunmasız çocuğa sahip çıkmak vardır. Nasıl bu kadar duyarsızlaştık, şaşırıyorum. Çocuk esirgeme kurumlarında, engelli ve yaşlı bakım evlerinde yıllardır benzer skandallar patlıyor; denetimsizlik, liyakatsizlik yüzünde...
Kayıtlar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
ENGELLİ MAAŞINA BEKÇİ ORDUSU Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bütçe artışı, 3.000 kişilik ek kadro açıp daha çok kişiye hizmet etmek içinmiş. Ancak bunların "hizmet" dediği şey, engelli maaşlarına bekçi yapmak; yani engelli maaşı alan herhangi bir aileye 5 kuruş fazla para girmesin diye engelli maaşına el koymak. Bu hizmet değil, milletin alın teriyle ödediği vergilerin hortumlanmasıdır. Ne zaman gitsem sosyal hizmetlere, bir odada üç masa, üç bilgisayar ve boş koltuklar görüyorum. Yani bu 3 bin masa, 3 bin bilgisayar demek; koltukların hesabını siz yapın. 9 bin engelliye maaş bağlamak varken, 3 bin kişiye kişi başı en düşük memur maaşı olan 55 bin TL bağlamak ne kadar mantıklı? Gençleri memur yaparak işsizliği düşüremezsiniz. Özel sektörün istediği yapısal reformları yapın ve iş adamlarının önünü açın. Devletin fabrika olmadığını bu milletin anlaması lazım. Bir engelli kimlik kartı için zaten üç memur bir de onların müdürleri var; hiçbiri bir halt bilmiyor. Ben ...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
BEYAZ TREN KAÇTI, KARA TREN RAYDAN ÇIKMADAN UYANMAYACAĞIZ Merhaba arkadaşlar, “Kral Kaybederse” adlı diziyi izlemeyen varsa mutlaka izlesin; bazı iş adamlarının hem iş hem de özel hayatlarında neden başarılı olamadıklarını belki de en gerçekçi şekilde anlatan bir yapım. Hızlıca siyasete geçelim: Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün toplanıyormuş. Amerika’dan talimat gelmiş gibi bir hava var; beklenti 27 bin TL civarındaymış ama aradaki 5 bin TL fark nedeniyle işverenler 25 bin TL’de diretir, sendikalar ise 30 bin TL ve üzerini açıkça söylemek yerine yine ima eder. Her yerinden tutsan elinde kalıyor. MHP’li bir vekil de çıkmış “Hiçbir suçu olmayan PKK’lılar denetimli serbestlikten yararlanabilir” demiş. Zaten dağ şartlarına alışmış birine iş bul, ev tuttur, kira-fatuta ödet, ay sonu makarnaya mahkûm et; niye şehre insin ki insan? Önce adalet olacak. AKP’nin kuramadığı mutlak adalet sağlanmadan ekonomi, tarım, eğitim düzelmez. Halkın yaşam kalitesi de doğal olarak yükselmez. Ön...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
ATATÜRK'E "KATİL" DİYENLERİN RUS ÖZRÜ VE ARAP SEVGİSİ Selam arkadaşlar, Yazılarımı okuyan herkese teşekkür ederek bugünkü yazıma başlıyorum. Tayyip Bey yine Dersim olaylarını bahane ederek Atatürk yönetimine “katil” dedi. Rusya, Suriye’de 34 askerimizi şehit ettiğinde hiçbir yaptırım uygulamayıp bir de özür dilercesine ayağına gidenler, şimdi Atatürk’e katliamcı diyorlar. Peki soruyorum: Dersim’de pusuya düşürülüp şehit edilen askerlerimize ne diyecektik? Sizin yaptığınız gibi Apo’nun, Şeyh Said’in ayağına mı gidecektik? Vatan hainlerinin sonu ya sürgündür ya da ölümdür; bunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Mesut Barzani, peşmerge piçlerini toplamış, valimiz bir zat da buna izin vermiş. Eğer bugün Atatürk yaşıyor olsaydı, onlar elini kolunu sallayarak değil, nah gelirdi! Hatta Mesut Barzani diye biri bile olmazdı. Bir başka konuşmasında Tayyip Bey “Araplar bir kere arkamızdan vurmamış, tarihi yanlış anlatmışlar” dedi. Kardeşim, Fahreddin Paşa’nın anlatıldığı “Çöl Kaplanı – ...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
SATILDIK ÇALINDIK SUSULDUK 15 Temmuz öncesi FETÖ darbesi sonrasında AKP darbesiyle devleti ele geçirdiler. Bu işler olurken hukuk ve adalet mekanizmaları işlemedi. Dolar daha hızlı yükseliyordu, yabancı sermaye kaçıyordu ve işte yalnızlaşıyorduk. Almanya ve Rusya dışında kimseyle görüşmüyorduk. Zaman zaman Avrupa'ya Suriyeli göçmenler konusunda laf atıyorduk, Avrupa üç beş kuruş verip susturuyordu. Böyle günler geçerken Rusya Ukrayna'ya saldırdı. Önce Avrupa ve Amerika, NATO'dan kaynaklı Türkiye'yi gene oyuna davet etti ve dolaylı yoldan Batı ittifakına gene katılmış olduk. İngiltere ve Amerika Türkiye'yi yeniden nizama sokmaya başladılar. Bu öncelikle ucube bir başkanlık sistemini dayattılar, sonra da tüm kurumları boşalttılar. Kozmik odamıza kadar dış güçler girdi. İşte tüm bunlar olurken ekonomik kriz patladı. O günden beri kısır bir döngünün içine girmiş olduk. Daha çok çalışıp daha az maaşa mahkum edildik. Emekliler ev kirasını ödeyemez oldular. Engellilerin ç...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
ÇOCUKLARIN ELİ BOKLU KALDI, AYDINLAR HAPİSTE ÇÜRÜYOR Türkiye'nin haline ağlıyor. Biz ne yaptık da bu kahrolası bozuk insanlara çaktık diye intihar edenler, zehirlenenler, mafyaların cemaat ve tarikatların eline düşmüş gençler, uyuşturucunun pençesine düşmüş orta okul çocukları, ev kirasını ödemek için kendini satan kadınlarımız, bir tas çorba için inşaatlarda gece yarısına kadar çalışan babalar, her gün okula aç giden öğrenciler... Okul müdürlerinin velilerden zorla sıvı sabun aldırıp eli boklu kalan öğrencilerin sesi kim olacak? Devletten o kadar bütçeyi alıp bir sıvı sabunu koyamıyorsun ama benim aldığım sabunu koy. O kadar mı düştün dünya lideri? Asgari ücreti, emekli maaşlarını konuşan kalmadı. Varsa yoksa DEM Parti, CHP, AKP, MHP, PKK. Benzine her hafta zam yapanlar, kendilerine yakın vakıf vergilerine vergiden muaf getiriyorlar. Niye bu cemaatleri daha da büyütmek? Asıl devlet artık Diyanet'i tasfiye etmeli. Bu kadar tarikat cemaat varken camileri de cemaatlere bağlay...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
KEMAL KILIÇDAROĞLUNA AÇIK MEKTUP Kemal Bey, tam bir AKP ağzıyla konuşmuş gene. CHP'ye rüşvetçi dedi, ihanet ediyor dedi. Tek bir seçim kazanamamış bir kişi, partiden kovulmuş bir lidersin. Paran var, emeklisin, torunların var. Boş ver CHP'ymiş, Türkiye'ymiş. Al bir sesli kitap üyeliği, dinle. Al karını, Türkiye ve dünya turuna çık. Siz rahmetli Erbakan değilsiniz. Arkanızdan vurmadılar, ihanete maruz kalmadınız. Ama rahmetli Erbakan, hapse atılma teşebbüsü bile yaşamış biri. Ölmeden önce bu toplumu AKP'nin yapmak istediği tüm gerçekleri söylemiş ve toplumu uyarmıştır. Ve ne kadar haklı olduğunu hepimiz gördük. Ama siz o konumda değilsiniz. İsmet Paşa da zaman zaman değerlendirmelerde bulunurdu. Niye? Bu kişiler topluma mal olmuş kişiler. Ama Kemal Bey, sıradan bir CHP lideri. Toplumda bir karşılığı olmayan bir liderdi. Sırf Tayyip Bey'e oy vermeyip CHP'ye veren bir kitlenin fazla oyunu almış olması başarı değildi. AKP'nin bu ülkeye maliyeti trilyon dolarlar...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
YAMA İLE BARIŞ OLMAZ 15 gündür Ankara’daki sitede elektrikler sürekli kesiliyordu. Arıza bildiriyoruz, Enerjisa geliyor tamir ediyor, ertesi gün yine kesiliyor; bazen aynı gün içinde iki kez. TEDAŞ’a bildiriyoruz, onlar “bizim hattımız değil” diyor; Enerjisa’ya bildiriyoruz, onlar da “yetki alanımız dışarısı” diye topu birbirine atıyor. En sonunda site yönetimi resmî şikâyet dilekçesi yazdı, ancak o zaman hattı tamamen yenilediler. Sorun kökünden çözüldü. Bunu niye anlattım? Çünkü Türkiye’nin bugün yaşadığı birçok sorun tam da buna benziyor: sorumluluk birbirinin üzerine atılıyor, kimse sahiplenmiyor, vatandaş ortada kalıyor ve sorunlar kronikleşiyor. Aynı şey sağlık sisteminde de yaşanıyor. Eskiden doktorluk çok prestijli ve iyi eğitimli insanların tercihiydi. Şimdi ise düzensiz çalışma saatleri, düşük maaşlar, hasta ve hasta yakınlarından gelen şiddet olayları yüzünden nitelikli doktorlar ya yurtdışına gidiyor ya da meslekten soğuyor. “Giderlerse gitsinler” denildi, şimdi hasta...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
HURDA UÇAKLA 20 CAN TEK KİŞİYE 13 UÇAK Azerbaycan’dan ülkemize gelen askeri kargo uçağımız Gürcistan üzerinde düştü. İlk aklıma gelen, uçağın Rusya tarafından düşürülmüş olabileceğiydi; ama bu ihtimali dile getirince kimseden ses çıkmadı. İkinci ihtimal ise uçağın eski olması ve teknik bir arıza yüzünden düşmesi. Bu aslında daha vahim; çünkü 47 milyar dolarlık savunma bütçesi olan bir bakanlık hâlâ uçak filosunu yenileyemiyorsa, insan “Bu paralar nereye gidiyor?” diye sormaz mı? Sorar, ama cevap alır mı, orası meçhul. 20 şehit verdik. 20 aileye ateş düştü. TOKİ’den bedava ev de verseniz, ömür boyu maaş da bağlasanız o canlar geri gelmeyecek. Bir de uçak deyince akla geliyor: Her yaz ormanlarımız yanıyor, hâlâ tek bir yangın söndürme uçağımız yok. Ama Cumhurbaşkanlığı filosunda 13 uçak var. Hurda bir uçağı askerimize layık görenler, inşallah bir gün aynı acıyı tadacaklarını düşünmeden edemiyorum. Türkiye ne günah işledi de bizi bunlara müstahak kıldı? Türk milleti bunu hak etmiyor...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
YARI MONARŞİ SİSTEMİNE DOĞRU MU KAYIYORUZ? Dün akşam Ekrem Bey'in iddianamesini tüm haber kanallarında gördük. Örgüt şemalı hali hemen aklıma Ergenekon davasını getirdi. Benden sonra da Yılmaz Özdil böyle bir söz etti. Aslında Ergenekon davasının devamı bu dava. Tek fark, Tayyip Bey'in savcılıktan hâkimliğe atanmış olması. AK Parti'nin grup toplantılarında bunu çok net olarak görüyoruz, duyuyoruz ama anlamıyoruz. Bu, bir halkın sosyal çürümesini göstermiyor mu? Türkiye'de ekonomik krizin olmadığını ne zaman anlayacağız? Bizim üzerimizden bir sistem kuruyorlar; aynı Arap ülkeleri ve Orta Asya Türk devletlerinden oluşan bir sistem. Halkın yarısı diğer yarısını sömüren, yarı yarıya monarşi diyebiliriz buna. Bakın Azerbaycan'a: Muhalif partiler her seçimde kaybediyorlar. Niye? Çünkü devletin tüm kurumları Aliyev ailesine bağlı, hiçbir kurum bağımsız değil. Halk niye karşı çıkmıyor? Çünkü önce bu halkı Sovyetler Birliği yıllarca terbiye ettiği için suskun. Bizde de ayn...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
NOGAY ERTURAL
FARKLILIKLARIN HAYATA RENK KATAN FİLMLER
-
İŞ EHLİ NEREDE? “İş ehlinin ise” diye bir yazı yazmıştım; ama iş ehlinin olmadığını acı bir gerçekle gördük milletçe. Yine aynı masallarla milleti uyutmaya çalışıyorlar. Köylerde genç insan kalmadığından yeni teşvikler peşindeler; ama köyler neden boşalıyor, kimse analiz etmiyor. Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” dediği noktadan, köylüye “Ananı da al git” diyen bir lidere geldik. Bu bilinçli yapıldı. Yerli üretim planlı-programlı olmadığından, kooperatifleşmenin önemini anlamadığımızdan, kooperatifleri mafya gibi yönetmeye kalktılar. Ülke geneli kooperatifin ne olduğunu, köylülere ne fayda sağladığını yeni yeni anlamaya başlamışken: Artan maliyetler, Verilmeyen teşvikler, Verilmeyen Ziraat Bankası kredileri, Üretilen malın yurt dışındakinden pahalı olması iç piyasayı vurdu. AKP’li tüccarlar Kanada, Rusya, Ukrayna gibi ülkelerden ucuz mal getirip satıyor; köylünün ektiği fasulyenin fiyatı daha da düşüyor. Kooperatif mafyaları köylünün elindeki malı alıp devlete satıyor, devle...