ALTI AY HİÇ GELMEYECEKMİŞ GİBİ 

Bugünkü konumuz ötekileştirilen halk, düşünceler her ne kadar farklı olsa da, konu geçim sıkıntısı olunca, bu konularda farklı, düşünceler olsa da aynı kapıya çıkıyoruz. Çünkü önümüzde kocaman bir sorun var. Neymiş 6 ay dayanın, yaz gelince turistler gelecekmiş, onlarda döviz bırakacakmış, ekonomiye can verecekmiş miş miş miş, yanı iki senedir aynı senaryo devrede, sadece bakanlar farklı, buda bize gösteriyor ki oyalama taktikleri. Hükümetin şimdi halkın elini yumuşatıcı, bir takım önlemler almaları gerekirken, daha da halkın üstüne yük yüklüyorsunuz. Son gelen zamlara bakılırsa, hangi batılı bir devlet bu kadar yüksek gıdaya zam yapmış. Ha ben ekonomist değilim, ama iki kere ikinin dört ettiğini ve Türkiye’nin o kadar zengin bir ülke olduğunun farkındayım. Belki bizim su akar gibi, petrol kuyularımız yok, doğal gazımız yok ama tarım ve hayvancılığımız var. 19 yılda tarım ürünlerini dışardan alacağımıza, bilimi tarım için kullanıp, köylümüzün yaşam şartlarını iyileştirip, onların şehirlere akın etmesinin önüne geçebilirdiniz. Eğer bir gün olurda iktidar değişirse, önce köylere yatırım yaşam şartlarının iyileştirilmesi gerekir. Sen köylünün yüzünü güldürmezsen oda o bereketli toprakları ekmez. Diğer bir konuda olarak ziraat fakültesinde okumuş öğrencilere bir kadro açıp, devletin boş arazilerinde, devlet için üretim yapmalarını sağlamalıyız ve batı, asya, ve orta doğudaki pazarımızı üçe kartlarız, bunlar gerçek olabilir, yeter ki altı ay beklemeyelim. Şimdiden turist hiç gelmeyecekmiş gibi yaşamalıyız, önlemleri planlarımızı ona göre yapmalı ve anca böyle yaparsa daha çabuk zenginleşiriz.               

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar