Altılı masadan milletin masasına
Bana kalırsa iki seçenek
var, biri bazı sol partileri de bu masaya davet edilmeli. Eğer milletin gerçek
gücünü görmek göstermek istiyorlarsa, bu birlikteliği sağlamalılar, bu masa
milletin masası, milletin masasını ilk yok sayan Tayyip bey oldu, ikincisi
meral hanım oldu, bu masayı ilk kuran Atatürk oldu. Atatürk’ten sonra zaman,
zaman kuruldu zaman, zamanda yok sayıldı. AKP’nin ilk yıllarında tekrar
kurulmak istendi, ama sağlam bir irade olmadığı için, milletin masası milleti
yok sayılınca AKP çevresinin zenginleşmesi, şımarması, adaletsizliği,
hukuksuzluğu ben dedim oldu demesi, insanların fakirleşmesi, gelir testi
çıkarıp engellilerin üç ayda bir aldıkları maaşların kesilmesi, atama bekleyen
engelliler gibi, ülkenin başta ekonomi olmak üzere birçok konuyu görmezden
gelmesi, milletin masasını kaldırıp atmıştı. CHP bütün bu olumsuzlukları
yeniden değerlendirip, milletin masasını tekrar kurmaya niyetlenmesi ve AKP
çevresini tedirgin etti. Peki, bu masayı kurarken ikinci büyük ortak olan kimdi,
iyi parti idi, iyi partiyi kim kurdu MHP’nin iç kadrosu ama oy veren MHP’li
değil. Kimler oy veriyordu merkez sağ, bir kere burada bir tutarsızlık var. Zaman,
zaman bu tutarsızlık gündeme gelse de, meral hanım her iki kesimi idare
ediyordu, bu iki kesim arasındaki görüş farklılıkları bakımından birbirlerini
idare ediyordu. Son altılı masa toplantısı sırasında, kemal bey aday olma
yönünde, görüş beyan edilinceye kadar, her şey normal idi. Sonra meral hanım bu
sırada kazanacak aday olması gerekli demiş, bu iki ismi önermiş Ekrem bey Mansur
bey masadan olumlu cevap alamayan Akşener, ben bir parti tabanını
bilgilendirmem gerek demiş, toplantıyı bitirmiş. Ertesi gün AKP ağızıyla konuşmaya
başladı ve milletin masasını derin devlete yıktırdı. Şimdi kemal beyin iki
seçeneği var, ya beşli masala devam edecek ya da sol partilerini de içine
alarak, milletin masasını daha güçlü bir masaya dönüştüre bilirler, MHP’li kadrolarla
bu iş yürümez.
Yorumlar
Yorum Gönder